Geç Yiğidim
Hoca Akşehir’de bir akşam evine dönerken karşıdan iri yarı bir köpeğin geldiğini görür. İster ki köpek kaçsın veya kenara çekilsin ama hayvan üstüne üstüne gelmekte. Korkutmak için köpeğe hoşt der ama ne çare ki köpek cevap olarak kocaman dişlerini göstererek hırlar. Hoca bakar ki iş kötü, pabuç pahalı hemen kenara çekilir ve hafifçe eğilerek köpeğe döner:
- “Geç yiğidim geç!...”
Komadılar
Nasreddin Hoca bir gün at pazarına gider, bir beygir almak ister. Buna bir katır getirirler, beygirdir bunu al, derler. Hoca da bu katırdır, bilirim, dediği halde ısrar ederler. Hoca çaresiz kalıp katırı alır. Üzengi vurup üzerine bineyim derken, katır bir çifte atar. Hoca da:
- “Bilirim sen benim bildiğim eski katırsın, beni bana komadılar”
O Bizden Daha Kirli
Hoca bir gün göl kenarında karısıyla birlikte çamaşır yıkamaya gider. Tam işe başlayacakları sırada bir karga gelir ve sabunu kaptığı gibi havalanır. Karısı:
- “Yetiş efendi sabunu kuş kaptı” dediyse de Hoca kılını bile kıpırdatmaz.
- “Telaşlanma karıcığım baksana simsiyah olmuş zavallı, o bizden daha kirli, varsın temizlensin.”
Kurdun Kuyruğu
Nasreddin Hoca ve arkadaşı kurt avına gitmiş. Arkadaşı kurdun inine girmiş, Nasreddin Hoca da inin önünde bekliyormuş. O sırada kurt inine geri dönmüş. Nasreddin Hoca'da kurt içeri girerken kuyruğundan yakalamış. Kurt eşinmeye başlamış, ortalık toz duman içinde kalmış. Nasreddin Hoca'nın arkadaşının gözüne toz gitmiş. Onun bir şeyden haberi olmadığından içerden bağırmış.
- “Hoca efendi bu toz duman da neyin nesi? Nereden geliyor?” Diye sorunca, Hoca demiş ki:
- “Eğer kurdun kuyruğu koparsa, tozun nereden geldiğini anlarsın”
Göl Kuşları
Hoca, bir gün eşeğine binmiş, uzak bir yere gidiyormuş. Hava çok sıcak olduğundan eşek yorulmuş ve susamış. Bir göl görmüş ve eşeği sulamak ve dinlendirmek için göle doğru sürmüş, eşek de suyu görünce koşmaya başlamış ve nerdeyse hocayı düşürecekmiş. Göl kenarına gelince eşek göldeki kurbağalardan ürkmüş ve durmuş. Hocada düşmediği için sevinerek, eşekten iner ve cebinden çıkardığı bozukluk paraları göle atarak;
- “Aferin göl kuşları. Bu parayla helva alıp yeyin,” demiş.
KAZAN DOĞURDU
Hoca bir gün komşusundan ödünç bir kazan ister.İşini bitirdikten sonra kazanın içine bir tencere koyupkomşusuna götürür.Komşu tencereyi görünce:
-hoca bu nedir böyle
-sorma komşu kazan gebeymiş.Anlıyacağın senin kazan doğurdu .
Bu duruma sevinen adam kazanı tencereyle beraber alır .
bir zaman sonra Hoca ,aynı komşusundan kazanı yine ister.Aradan epey zaman geçer ;fakat bu zaman hoca kazanı geri vermez.Sonunda komşusu hoca'nın evine gidip kazanı ister.Hoca üzgün bir şekilde:
-Aah komşum ah,bşınız sağ olsun,kazan sizlere ömür...
KIYAMET
Nsrettin Hoca'ya sormuşlar:
-hocam kıyamet ne zaman kopar
-hangi kıyamet
-kıyamet kaç tane dirki hocam?
-aslında kıyamet iki tanedir.Kişinin kendi ölümü küçük kıyamet,dünyanın parçalanması ise büyük kıyamettir.Bizim ev için sorarsan bizim hanım ölürseküçük kıyamet ,ben ölürsen büyük kıyamet...
AFERİN
Hoca kırda dolaşırken bir deli çobana rastlar.
çoban:
-sen hoca mısın?
-evet,öyle derler.
-sana birşey sorsam bilir misin?
-bilirim inşallah ,sor bakalım
-bilmezsen sormayım .sormayım .Bügüne kadar kime sorsam bilemedi.
-bilirim inşallah birde bana sor bakalım.
-her ay bittiğinde yeni ay doğuyor,ay sonra incelip kayıp oluyor.Sonra yine yenisi çıkıyor.Acaba o eskilerini ne yapıyorlar?
-bunu bilmeyecek ne var?Bir kısmını kırpıp kırpıp yıldız yaparlar.Gökyüzü onlarla dolu.Bir kısmınıda uzatırlar şimşek yaparlar,yağmurlu ve fırtınalı günlerde kılıç gibi uzar,sen bunları hiç görmezmisin?Bu cevaplardan tatmin olan çoban:
-maşallah Hocam, sen gerçekten halim bir hocaymışsın,der .
HAZIRLIK
Nasrettin Hoca'yı siyah cübbe giymiş halde gören biri sorar:
-Hayrola hocam cenazemi var ?
--Cenaze yok ama ben her ihtimale karşı hazırlıklı olayım dedim
NE ZAMANA KADAR
Hocaya sormuşlar :
-Hocam bu insanların doğup ölümü ne zamanaböyle sürecek?
-cannet ve cehennem dolana kadar 
|